Bu hafta yine çokça yaptığımız bir düşünce hatasını konuşacağız.
Etiketlere neler yazdığımızla ilgileneceğiz. Okul yıllarında kitaplarımızı,
defterlerimizi etiketlerdik. Adımızı ve kitabın ne kitabı olduğunu yazardık.
Etikete “Türkçe Kitabı” yazınca iş biterdi. Yüzlerce sayfa iki kelimeye
indirgenmiş olsa da, kitaplıkta Türkçe kitabını ararken etiketler çok işe
yarardı. O günlerden kalma bir alışkanlık olsa gerek, gerçekten olmasa da zihinsel
olarak etiketliyoruz pek çok şeyi. Biz büyüdükçe etiketlerimizin kapsamı da
genişledi. Kişileri, olayları, ülkeleri, kültürleri, milletleri tek bir
kelimeyle tanımlar olduk. Peki bu pratik olay neden bir düşünce hatasıymış
gelin birlikte görelim.
Etiketleme, aşırı genelleme ile ilgilidir. Bir davranışı, kişiyi ya
da olayı uzun cümlelerle betimlemek
yerine, etiket gibi kullanabileceğimiz olumsuz tek bir kelimeyle anlatmaktan
kaynaklanır. Kilit sözcük “olumsuz” sözcüğüdür. Eğer etiketlerimiz negatif yüklüyse,
bu durumun üzerinde durmakta fayda olabilir.
Örnek-1:
“Nasıl olur da ödevimi evde unuturum? Ben aptalın biriyim.
Örnek-2:
Sarışınlar aptaldır.
Örnek-3:
Ateistler mutsuzdur.
Örnek-4:
İtalyanlar tembeldir.
Etiketlemeyle baş edebilmek için:
* Bu olaya sizi güçlendirecek
bir açıdan nasıl bakabilirsiniz?
* Etiketlediğinizi
ya da etiketlendiğinizi fark ettiğinizde “tam olarak nasıl?” sorusunu sorun.
-Aptalın
biriyim.
-Tam
olarak nasıl bir aptalım?
* Durumun
aksini kanıtlayan bir şeyler hatırlayın. Kendinizi çok akılı/ başarılı
hissettiğiniz bir olayı düşünün. Ve hala değerli biri olduğunuzu kendinize
söyleyin.
Konu aşırı genelleme ile ilgili olduğundan oradaki örneğe de bir
daha göz atalım. Yine Aslı Hanım’ın hayatına konuk olalım. Aslı Hanım başarılı,
güzel ve sert mizaçlı bir matematik öğretmenidir. Yıl sonunda öğrencilerine
geri bildirim formları dağıtır. Formda öğgrencilerin öğretmene çeşitli
açılardan 1 ile 10 arasında puan verebileceği alanlar bulunmaktadır. Ayrıca
öğrenciler eklemek istedikleri yorumları da kağıdın alt kısmındaki boşluğa
yazabilmektedirler. Aslı Hanım isimsiz doldurulan bu kağıtları toplar ve evine
gider. Kağıtları bir bir okumaya başlar. Genelde olumlu şeyler yazan kağıtların
üç dört tanesinde Aslı Hanım’ın soruları iyi çözdüğü ama bunu anlatmada
başarısız olduğu yazmaktadır. Aslı Hanım bu yorumlar karşısında çok üzülür.
Kendini başarısız olarak algılamaya ve bütün sınıfın onu acımasızca
eleştirdiğini düşünmeye başlar. Buraya kadar yapılan düşünce hatası aşırı
genelemedir. Bunun bir adım sonrası kendini ya da diğerlerini etiketleme olarak
gelişebilir. Aslı Hanım kendisini “beceriksiz öğretmen” olumsuz yorum yapan
öğrencilerini de “gerizekalılar” olarak zihninde etiketleyebilir.
Şüphesiz ki Aslı Hanım’ın duygu ve davranışları bu etiketler
doğrultusunda şekilenmeye başlayacaktır. Bireysel düzeyde oldukça zararlı olan
bu alışkanlık, toplumsal düzeyde de çok yıkıcı boyutlara ulaşabilmektedir.
Önyargı kavramıyla da çok yakından ilişkili bu davranış doğrultusunda nefret
suçları oluşabilmektedir. Unutmayın, kendiniz, karşınızdaki, bir millet, bir
ülke ve sizinkinden farklı olan bir din, tek bir olumsuz kelimeye indirgenebilir,
ama böylece milyonlarca güzel şeyin üzerine toprak örtülmüş olur. Önümüzdeki
haftaya kadar olumsuz etiketlerinizi azaltmanız dileğiyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder