9 Mart 2014 Pazar

bilişsel Çarpıtmalar: Etiketleme


 

Bu hafta yine çokça yaptığımız bir düşünce hatasını konuşacağız. Etiketlere neler yazdığımızla ilgileneceğiz. Okul yıllarında kitaplarımızı, defterlerimizi etiketlerdik. Adımızı ve kitabın ne kitabı olduğunu yazardık. Etikete “Türkçe Kitabı” yazınca iş biterdi. Yüzlerce sayfa iki kelimeye indirgenmiş olsa da, kitaplıkta Türkçe kitabını ararken etiketler çok işe yarardı. O günlerden kalma bir alışkanlık olsa gerek, gerçekten olmasa da zihinsel olarak etiketliyoruz pek çok şeyi. Biz büyüdükçe etiketlerimizin kapsamı da genişledi. Kişileri, olayları, ülkeleri, kültürleri, milletleri tek bir kelimeyle tanımlar olduk. Peki bu pratik olay neden bir düşünce hatasıymış gelin birlikte görelim.

Etiketleme, aşırı genelleme ile ilgilidir. Bir davranışı, kişiyi ya da olayı  uzun cümlelerle betimlemek yerine, etiket gibi kullanabileceğimiz olumsuz tek bir kelimeyle anlatmaktan kaynaklanır. Kilit sözcük “olumsuz” sözcüğüdür. Eğer etiketlerimiz negatif yüklüyse, bu durumun üzerinde durmakta fayda olabilir.

Örnek-1: “Nasıl olur da ödevimi evde unuturum? Ben aptalın biriyim.

Örnek-2: Sarışınlar aptaldır.

Örnek-3: Ateistler mutsuzdur.

Örnek-4: İtalyanlar tembeldir.

Etiketlemeyle baş edebilmek için:


* Bu olaya sizi güçlendirecek bir açıdan nasıl bakabilirsiniz?

* Etiketlediğinizi ya da etiketlendiğinizi fark ettiğinizde “tam olarak nasıl?” sorusunu sorun.

-Aptalın biriyim.

-Tam olarak nasıl bir aptalım?

* Durumun aksini kanıtlayan bir şeyler hatırlayın. Kendinizi çok akılı/ başarılı hissettiğiniz bir olayı düşünün. Ve hala değerli biri olduğunuzu kendinize söyleyin.

 

Konu aşırı genelleme ile ilgili olduğundan oradaki örneğe de bir daha göz atalım. Yine Aslı Hanım’ın hayatına konuk olalım. Aslı Hanım başarılı, güzel ve sert mizaçlı bir matematik öğretmenidir. Yıl sonunda öğrencilerine geri bildirim formları dağıtır. Formda öğgrencilerin öğretmene çeşitli açılardan 1 ile 10 arasında puan verebileceği alanlar bulunmaktadır. Ayrıca öğrenciler eklemek istedikleri yorumları da kağıdın alt kısmındaki boşluğa yazabilmektedirler. Aslı Hanım isimsiz doldurulan bu kağıtları toplar ve evine gider. Kağıtları bir bir okumaya başlar. Genelde olumlu şeyler yazan kağıtların üç dört tanesinde Aslı Hanım’ın soruları iyi çözdüğü ama bunu anlatmada başarısız olduğu yazmaktadır. Aslı Hanım bu yorumlar karşısında çok üzülür. Kendini başarısız olarak algılamaya ve bütün sınıfın onu acımasızca eleştirdiğini düşünmeye başlar. Buraya kadar yapılan düşünce hatası aşırı genelemedir. Bunun bir adım sonrası kendini ya da diğerlerini etiketleme olarak gelişebilir. Aslı Hanım kendisini “beceriksiz öğretmen” olumsuz yorum yapan öğrencilerini de “gerizekalılar” olarak zihninde etiketleyebilir.

 

Şüphesiz ki Aslı Hanım’ın duygu ve davranışları bu etiketler doğrultusunda şekilenmeye başlayacaktır. Bireysel düzeyde oldukça zararlı olan bu alışkanlık, toplumsal düzeyde de çok yıkıcı boyutlara ulaşabilmektedir. Önyargı kavramıyla da çok yakından ilişkili bu davranış doğrultusunda nefret suçları oluşabilmektedir. Unutmayın, kendiniz, karşınızdaki, bir millet, bir ülke ve sizinkinden farklı olan bir din, tek bir olumsuz kelimeye indirgenebilir, ama böylece milyonlarca güzel şeyin üzerine toprak örtülmüş olur. Önümüzdeki haftaya kadar olumsuz etiketlerinizi azaltmanız dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder