30 Mart 2014 Pazar

Bilişsel Çarpıtmalar: Kişiselleştirme ve Suçlama


Bu hafta bilişsel çarpıtmalar konusunu noktalayacağız. Son hatalı düşünme tarzımız kişiselleştirme ve suçlama. Kişiselleştirme, aslında öyle olmamasına rağmen bir olaydan tamamen kendinizi sorumlu tutmanız,dış etmenlerin payını ve kontrol gücünü hiçe sayarak sadece kendinizi suçlamanız anlamına gelmektedir. Örneğin çocuğu okulda başarısız olan bir annenin, “ben kötü bir anneyim” biçiminde olayı kişiselleştirmesini ele alalım. Çocuğun durumuna katkıda bulunan diğer faktörler neler olabilir? Çocukla ilgili problemler, okul ve öğretmenle ilgili problemler ya da diğer aile bireyleriyle ilgili problemler başarısızlığın sadece bir kaç olası sebebi olarak sayılabilir. Ancak bir çocuğun başarısı yalnızca annesinin ne kadar iyi bir anne olduğuyla belirlenmemektedir.

 

Başka bir örnek olarak da seçim gündemine paralel bir konuya değinebiliriz. Seçimi kıl payı kaybeden başkan adayı, bu durumu kişiselleştirip kendini suçlayabilir. Adayın dışında bu duruma katkı yapan pek çok faktör yok mudur? Partinin seçmen kitlesi ve o ilin seçmen yapısı, seçimlerin adil yapılıp yapılmadığı, seçim kampanyasının nasıl yürütüldüğü, diğer adayların kimler olduğu, medyanın tutumu ve daha pek çok faktör bu durumu etkilemiştir. Dolayısıyla durumu kişiselleştirip tüm sorumluluğu üstlenmek bariz biçimde bir düşünce hatası olacaktır.

 

Kişiselleştirme, suçluluk, utanç ve yetersizlik hislerine yol açmaktadır. Kişiselleştirmenin diğer bir yönü de problemi başka kişilerin davranışları üzerinden anlamlandırmaktır. “Evliliğim berbat, çünkü kocam çok çekilmez biri” cümlesini sarf eden bir kadın, problemi kocası üzerinden kişiselleştirmektedir. Başkaları üzerinden yapılan kişiselleştirmede, karşıdaki kişiyi suçlama ve kendi davranışlarına yönelik içgörüden yoksun olma yaygındır.

 

Bu bilişsel çarpıtmayla baş edebilmek için şu soruları kendinize sorun:


·         Suçlu olduğumu nereden biliyorum? Bunu kim söyledi?

·         Bu probleme başka kimler dahil?

·         Bu problem tam ve gerçekçi olarak ne kadar benden kaynaklanıyor olabilir?

·         Suçluluktan kurtulabilseydim nereye odaklanırdım?

 

Bu zamana kadar konuştuğumuz on bilişsel çarpıtma da çok kemikleşmiş düşünme alışkanlıkları/ düşünce hatalarıdır. Fakat farkındalık kazanarak ve üzerinde çalışarak üstesinden gelinmeyecek şeyler değillerdir. Umarım  sizler de bunları denemiş ve faydasını görmüşsünüzdür. Ben, danışanlarımla özellikle depresyon ve kaygı durumlarında bunların üzerinde çalışıyorum. Gerçekten işe yaradığını da görüyorum. Sizler de kendi mutluluğunuz için biraz çaba göstererek önemli adımlar atabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder