26 Ocak 2014 Pazar

Bilişsel Çarpıtmalar: Olumluyu Değersizleştirme


Sürekli biçimde olumlu şeyleri şansa veya başka dışsal faktörlere bağlayarak kazanımlarınızı değersizleştrmek anlamına gelmektedir. Hayatınızın beş para etmediğine olan negatif inancınız, elde ettiğiniz pozitif şeyleri değersizmiş gibi gösterir. Kafanızdan “evet öyle ama o sayılmaz” cümleleri geçmektedir.

Olumluyu değersizleştirme ile mücadele edebilmek için aşağıdakilere göz atın:


·         Kendinize şu soruyu sorun: “Peki ne olsa pozitif sayacağım?”

·         Size yönelen iltifatları basitçe kabul edin, “teşekkür ederim” demeniz yeterli. İltifatlar karşısında “ama” ve “zaten” gibi kelimelerle açıklama yapmayın, iltifat edilen şeyin değerini küçültmeye çalışmayın.

·         Güçlü yönlerinizi ve bireysel başarılarınızı listeleyin.


Bu düşünce hatasını göstermek için uzun uzadıya öykü anlatmaya gerek yok. Aşağıdaki diyaloglar yeterince açık biçimde olumluyu değersizleştirme hatasını size göstereceklerdir.

Erkek: Çok güzelsin.

Kadın: Hmm biraz makyaj ve güzel giysiler işte.


Patron: Mehmet Bey bu proje harika bir fikir.

Mehmet Bey: Şey öylesine işte aklıma geliverdi.


Gazeteci: Çok başarılı bir iş adamısınız. Bu başarınızı neye borçlusunuz?

İş Adamı: Bilmem şans herhalde.


Öğretmen: Hamdi, ikinci yazılıdan 91 almışsın.

Hamdi: Zaten kolay bir sınavdı öğretmenim.


Siz de olumlu yönlerinizi ya da başarılarınızı küçümsüyor musunuz? Önce iltifatlara teşekkür ederek başlayabilirsiniz. Sonra olumlu yönlerinizin ve başarılarınızın bir listesini yapın. Hala yetersizse, bu listenin maddelerini sağa sola yazın. Mesela telefonun ekranına, çalışma masanıza, ekran koruyucunuza... Durumu bir kaç adım ileri taşıyıp aldığınız iltifatlar karşısında uzun uzadıya kendinizi övmeye başladıysanız, hamurun suyu biraz fazla gelmeye başlamış demektir. Kıvamı tutturunca bir yerde durabilmek iyidir.

Haftaya kadar bu ve önceki bilişsel çarpıtmaları pratik yapmaya devam etmeyi ihmal etmeyin. Haftaya içimizdeki falcıyla mücadele edeceğiz.

2 yorum:

  1. Burada değersizleştirme ve mütevazii olma arasında sevmek ve nefret etmek gibi çok ince bir çizgi var gibi görünüyor, bunu nasıl ayırt edeceğiz?

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir nokta, teşekkür ederim sorunuz için. Aradaki farkı anlayabilmek için sonuçlara bakabiliriz. Sürekli mütevazi olmak bu kişinin benlik algısını nasıl etkiliyor? Bu sorunun cevabı önemli. Eğer kişi kendisine yönelik yetersizlik, beceriksizlik ya da başarısızlık gibi hislere sahipse, davranışı mütevazilikten çok olumsuzu değersizleştirme kapsamına dahildir diyebiliriz. Umarım sorunuzu cevaplayabilmişimdir.

    YanıtlaSil