20 Mayıs 2014 Salı

Soma, Travma ve Sonrası


Merhaba Değerli Okurlar,

Geçen haftaki yazım biraz gecikmişti ki, Salı günü Soma’daki korkunç olay meydana geldi. Zaten ondan sonra ne bende yazı yazacak hal kaldı ne de yazacaklarımın bir anlamı. Ölenlere rahmet, geride kalanlara sabırlar dilerim. Çok zor günler yaşandı, acılar henüz çok taze. Soma’da meslektaşlarımın psikososyal destek verdiklerini haberlerden takip ediyorum. Bu gerçekten gerekli ve yerinde bir hizmet. Soma çok büyük bir yara açtı zihinlerimizde, kalplerimizde. Ne yazık ki Soma tek değil. Suriye sınırından geçerken, anneleri gözleri önünde vurulan çocuklar, zorunlu askerlik için silah altına alınan gençler, tecavüz madurları, depremi yaşayanlar, her bayram sevdiklerine kavuşmak umudyla çıktıkları yollarda trafik canavarıyla tanışanlar….. Travma topraklarında yaşıyoruz ne yazık ki.

Ben de bu vesileyle travma ve travma sonrası stres bozukluğu  hakkında bir şeyler paylaşmak istiyorum elimden geldiğince, dilim döndüğünce.

 

Travmatik bir olaya maruz kalmak, insan psikolojisini olumsuz etkileyen önemli nedenlerden biridir. Peki travmatik olay denen şey tam olarak ne demektir ve maruz kalmaktan kasıt nedir?

 

Travmatik olay; savaş,kapkaç, fiziksel saldırı, çocukluk dönemi istismarı, cinsel saldırı veya tehtidi, ölüm tehlikesi atlatma, kaçırılma, rehin alınma, terörist saldırı, işkence, doğal yolardan veya insan eliyle meydana gelen felaketler, ve ciddi motorlu taşıt kazaları gibi olaylara verilen genel isimdir.

 

Travmatik olaylara dört farklı yoldan maruz kalınabilir:

1 Olayı bizzat yaşamak

2 Olaya şahit olmak

3 Travmatik olayın bir yakınımızın başına geldiğini öğrenmek

4 Travmatik olayın detaylarına uzun süreli ve yoğun bir biçimde maruz kalmak

 

13 Mayıs’ta meydana gelen felaket 301 kişinin ölümüne, bir çok insanın da yaralanmasına neden olan, insan eliyle meydana gelmiş bir travmatik olaydır. Bu felaketten sağ kurtulanlar, kurtulanların ve yaşamını yitirenlerin yakınları ve kurtarma çalışmalarına katılanlardan tutun da televizyonlardaki haber spikerlerine kadar, pek çok insan farklı biçimlerde travmatik bir olaya maruz kalmıştır.

 

Olayın çok üzücü olduğu gerçeği herkes için aynıdır, fakat insanların verdiği tepkiler farklı olabilir. Herkes travma sonrası stres bozukluğu ya da akut stres bozukluğu belirtileri göstermeyebilir. Soma’daki ya da herhangi başka bir travmatik olaya maruz kalan bir bireyin durumunun, aşırı üzgün olmaktan daha farklı olduğunu gösteren bazı belirtiler vardır. Bu durumda uzman yardımı alınmasını şiddeetle tavsiye ederim.

 

Nedir peki bu belirtiler?

Travmatik olayın ya da olaya ilişkin görüntü ve seslerin zihinde tekrar tekrar canlanması

Kabuslar

Olayı tekrar tekrar yaşama

Travmatik olayı çağrıştıran şeylere yoğun ve aşırı tepki verme

Travmatik olay ve anılarla ilgili konuşmaktan kaçınma

Gelişimsel gerileme davranışları (özellikle çocuklarda altını ıslatma, parmak emme gibi)

Soyutlanma

Kısıtlı duygulanım (olaylara beklenen duygusal tepkiyi verememe)

Uyku sorunları

Öfke patlamaları

Duyulardaki hassasiyetin artması, kişinin sürekli olası tehditleri gözeten abartılı halleri ve aşırı tedirginlikle kendini gösteren ruh hali

 

Bu gibi belirtilerin sıklığı ve şiddeti hayatınızı olumsuz etkiliyorsa ve travmatik bir olaya herhangi bir yoldan maruz kaldıysanız, akut stres bozukluğu ya da travma sonrası stres bozukluğundan şüphelenebilir ve bir uzman yardımı almak isteyebilirsiniz. Bu durum, tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Yaşanan acıların ardından oldukça normaldir. Kendinize haksızlık etmeyin ve bir uzmana başvurmaktan lütfen çekinmeyin.

 

Uzman yardımı alana kadar geçen sürede ve terapi boyunca size yardımcı olabileceğine inandığım bir kaç öneriyi burada paylaşmak istiyorum. Tekrar altını çizmekte yarar var, bu öneriler psikoterapiye bir alternatif değildir. Ayrıca bu öneriler, barınma, beslenme, temel sağlık ve temizlik gibi ihtiyaçlarınızın giderildiği yani kriz aşamasının atlatıldığı evre için geçerlidir. Öncelikle yapılması gereken, temel ihtiyaçların karşılanması, krize müdahale edilmesidir. Sonrasında aşağıdaki önerileri dikkate alabilirsiniz.

 

Pratik Öneriler

1. Travma ve sonrası belirtiler hakkında bir şeyler okumaktan kaçınmayın. Yazının buraya kadarını okumuş olmanız ilk adım sayılabilir. Yaşadığınız olay hiç kolay bir olay değil, bu konudaki bilgilerinizi arttırmak hissetiklerinizi anlamanıza yardım edecektir. Gösterdiğiniz belirtilerin tuhaf ya da saçma olmadığını kendinize hatırlatın. Bu konuda, bu kadar yazılıp çizilmiş olması, benzer olaylar yaşayan insanların sizinle benzer problemlere sahip olduğunu gösterir. Yalnız değilsiniz ve bu çözümsüz bir durum değil.

2. Kaygı, öfke, sıkıntı ve stresinizin çok yoğun olması beklendik bir durumdur. Amacımız bu duygularınızı hisetmenizi bastırmak değil, duygularınızı kontrol edebilmenize ve sağlıklı biçimde ifade edebilmenize yardımcı olmaktır. Aşağıdaki önerilerden hepsini bir anda yapmayı denemeyin. Size mantıklı görünenlerden bir ya da ikisini seçin. Hafta boyunca seçtiğiniz şeyi uygulamayı deneyin ve hafta sonunda ilerlemenizi gözden geçirin. Bir süre sonra kaygı, öfke ve stresinizi kontrol edebilecek yöntemler kazanmış olacaksınız.

2.1. Sağlıklı beslenin. Oldukça basit bir öneri gibi görünebilir, ama kaçımız gerçekten bunu yapabiliyor? Aburcuburlardan uzak durun ve şekerli şeyler yemeyi azaltın. Şeker stres düzeyinizin artmasına katkı yapabilir.

2.2. Egzersiz yapın. Travma sonrası bedeniniz sürekli alarm durumunda olabilir. Egzersiz yapmak, bedeni alarm durumuna geçiren kimyasalları dengelemek için yararlı olacaktır. Yürüyüş, bisiklete binmek ya da benzeri aktivitiler stresinizi kontrol etme becerinizi arttıracaktır. Her gün kısa da olsa biraz egzersiz yapmayı deneyin. 2.3.

2.3. Uyuyamasanız bile yeterince dinlendiğinizden emin olun.

2.4. Günlük düzeninizi, rutininizi korumaya çalışın. Belli bir saatte yatağa gitmek ve uyanmak, gününüzü planlamak ve yapabiliyorsanız bir parça da olsa işe ya da okula dönmek gibi aktiviteler size bir şeyleri kontrol edebildiğinizi gösterecektir. Fakat kendinizden çok şey beklemeyin. Zamanla performansınızı arttırabilirsiniz. İş ya da okulu travmatik anılardan bir kaçış olarak kullanmayın.

2.5. Destek ve yardım istemekten çekinmeyin. Bu bir zayıflık göstergesi değildir. Çevrenizdekilerden, uzmanlardan, benzer durumları yaşayıp üstesinden gelebilmiş kişilerden destek istemek kendinizi yalnız hissetmenizin önüne geçecektir. Unutmayın, üzüntü paylaşıldıkça azalır. Eğer şimdiye kadar bazı yakınlarınız yardım teklif etmediyse, muhtemelen sizi önemsemediklerinden değil ne yapacaklarını bilmediklerindendir.

2.6. İnsanlarla vakit geçirin. Hoş sohbet olduğuna inandığınız kişilerle zaman geçirin. Travma hakkında konuşmanız şart değil. Futbol, müzik, yemek tarifleri ya da ortak ilginiz dahilinde olan herhangi başka bir şey konuşabilirsiniz.

2.7. Pek öyle düşünmüyor olabilirsiniz, ama pek çok güçlü yönünüz var. Bunları sık sık kendinize hatırlatın. Olumlu yönlerinizi hatırlamakta zorlanıyorsanız, aklınıza geldikçe not alın ve arada göz atın. Yakınlarınızdan ve sizi iyi tanıyan insanlardan da destek alabilirsiniz.

 

3. Eğer bir yakınınız travmatik bir olay yaşadıysa siz neler yapabilirsiniz?

3.1. Travmatik olayı yaşayan kişi eğer bu konuda konuşmak istiyorsa, onu durdurmayın, susturmayın, konuşmasına izin verin. Acıma duygusuyla yaklaşmayın ve mümkünse “seni anlıyorum” diye bir cümle kurmayın. Siz o olayı yaşamadınız, o yüzden bu çok kuru ve boş bir ifade olacaktır. Onun yerine “çok üzgün olduğunu görüyorum” veya “çok korktuğunu anlayabiliyorum” gibi empatik tepkiler vermeye çalışın. Bir tepkinin empatik olabilmesi için, karşınızdakinin ne söylediğine dikkat etmeli ve ne hissettiğini anlamaya çalışmalısınız. Yakınınız üzüntü, öfke, çaresizlik, suçluluk gibi duygulardan bazılarını hissediyor olabilir. Önemli olan, onun hissettiği duyguyu bir ayna misali anlamak ve yansıtmaktır. Böylece kişi, anlaşıldığını hisseder.

3.2. Yakınınızla eskisi gibi birlikte vakit geçirmeye devam edin. Travma hakkında konuşmak zorunda değilsiniz. Kişi istemediği sürece, konunun üzerine gitmeyin. Eskiden yaptığınız aktiviteleri sürdürmeye devam edin. Kişinin özel alanına ve bazı duyguları yalnız yaşamak istemesine saygı gösterin.

3.3. Travmatik olaydan kurtulan yakınınıza “şanslı olduğunu” ya da “çok daha kötü olabileceğini” söylemeyin. Bunun yerine, böyle bir olay yaşadığı için üzgün olduğunuzu, eğer isterse, onu dinlemeye, anlamaya ve ona yardıma açık olduğunuzu söyleyin.

3.4. Birbirinizle ilgilenin. Her gün en az bir iki güzel şey söylemek, sarılmak, kucaklaşmak iyi gelecektir.

 

Uyku Problemi Çekiyorsanız,

4. Travma sonrası stres bozukluğunda ve depresyonda uyku problemleri yaşamak oldukça yaygındır. Bazen uyku ilaçları işe yarayabilir, ama mutlaka doktor tavsiyesiyle ve dikkatli kullanılmalıdır. Uykunuzu düzenlemek için ilaç kullanmaktan başka yapabileceğiniz pek çok şey var.

4.1. Bir düzen tutturmaya çalışın. Gece iyi uyuyamamış olsanız bile, her sabah belli bir saatte uyanmaya çalışın.

4.2. Eğer yattıktan yarım saat sonra hala uykuya dalamadıysanız, kalkınn ve biraz gezinin. Sonra yine yatın ve bir yarım saat daha uyumayı deneyin. Yine olmadıysa, yine kalkıp biraz gezinin ya da uykunuzu açmayacak bazı aktivitiler yapın.

4.3. Akşam 6’dan sonra, çikolata, kahve, sigara, kola, çay ve alkolden uzak durun.

4.4. Yatağa gitmeden bir kaç saat önce yemek yemeyi durdurun. Akşam yemeğinizi çok geç yemeyin.

4.5. Hafif egzersizleri günlük rutininiz haline getirin. Fazla kilonuz varsa, biraz kilo kaybetmeyi deneyin.

4.6. Yatakta uyumak ve sevişmekten başka bir şey yapmayın.Yatakta televizyon izlemeyin, kitap okumayın, bulmaca çözmeyin ve  geçmiş ya da gelecekle ilgili olumsuz şeyleri düşünmeyin. Yatağınızı sadece uyumak için kullanın.

4.7. Yatmadan önce rahatlatıcı bir şeyler yapmayı alışkanlık haline getirin. Nefes egzersizi, dua etmek, ılık bir duş almak, rahatlatıcı müzikler dinlemek gibi şeyler olabilir.

4.8. Unutmayın, uyuyamadığınızı düşünüp uyumak için endişelendikçe, uykuya dalabilme ihtimaliniz azalır. Alışkanlık edinmek zordur. Uyku ilaçlarına baş vurmadan önce, bu önerileri iki hafta boyunca uygulamayı deneyin.

 

Kaygı ve paniği control altına almak için önümüzdeki hafta bazı yöntemler paylaşacağım. Bu haftalık bu kadar yeter. Oldukça uzun bir yazı oldu şimdiden. Travmatik olayların sonuçlarını tedavi etmek kadar, bu gibi olayların olmasını engellemek de önemlidir. Lütfen bu konuda da üzerimize düşeni yapalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder